YILBAŞI
Yazar: Admin 16.12.2011 | Dosya konumu: Yazılarım
Neden yılbaşı kutlanır? Ya da niçin yılbaşı kutlamak isteriz?
Yılbaşı, Hz. İsa'nın doğum tarihi başlangıcı kabul edilen Miladi Takvime göredir. Hristiyanlar bu güne aylar öncesinden hazırlık yapmaya başlarlar. Avrupa'da bu gün için pek çok hazırlıklar, toplumda sosyal faaliyetler ve değişiklikler olur. Tarihleri ona göre ayarlanır. Her tarafta gözle görülür, hissedilir bir bayram havası yaşanır. Ne yazık ki Türkiye'de de kutlanan bir Hristiyan geleneğidir.
Bizlerde yani İslam toplumunda böyle bir kutlama bir taklittir. İslam kültüründe yeri olmayan yeri olmayan kutlamalar yapılır. İçki içilir, israfa yol açar, gençlere kimliğini unutturacak pek çok eğlenceler düzenlenir. O zaman diliminde yapılması doğru kabul edilen gayri meşru haller, toplumun çekirdeği olan ailelerde sapık fikirler ortaya çıkıyor. "Bir günde bir şey olmaz, bir defacık içsek, yapsak ne olur?" gibi haram eğlenceler yapılıyor. Bu eğlencelerden sonra haberleri takip edince çok bariz bir şekilde bu eğlencelerin topluma ne derece zarar verdiğini anlarız. İçkili ortamlarda çıkan kavgalar, bir araya gelip kendini kaybeden gençlerin halleri bunların en açık örneklerindendir. Oysa Üstat Bediüz Zaman "Helal dairesi geniştir. Keyfe kafi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur." demiştir. Biraz düşününce siz de hak vereceksiniz: Hayatımızı çok rahat bir şekilde helal eğlencelerle geçirebiliriz.
Bizim dinimize göre, İslamiyet'e göre, bizim yılbaşımız Peygamber Efendimiz (S.A.V.) hicret ettiği zamandır. Bu zamanın önemini araştırmak, bilmeyenlere anlatmak, güzel bir niyetle faaliyetlere öncülük etmek kendimize ve toplumumuza tahmin ettiğinizden daha çok yararı dokunabilir.
Bunları yaparsak hem benliğimizden hem kültürümüzden uzaklaşmamış olur hem de Allah (C.C)'ın sevdiği kulları arasına girebiliriz.
Yazar: Hüsnü Zübeyr ŞAHİN
Trabzon 2011